Sömürgecilik Nedir? Sömürgecilik Kavramı Ne Anlama Gelir?

Sömürgecilik, bir ülkenin, bağımlı bir ülke, bölge veya halk üzerinde tam veya kısmi siyasi kontrol sahibi olma sürecidir. Sömürgecilik, bir ülkeden insanlar, halkını ve doğal kaynaklarını kullanmak amacıyla başka bir ülkeye yerleştiğinde ortaya çıkar. Sömürge güçleri tipik olarak kendi dillerini ve kültürlerini sömürgeleştirdikleri ülkelerin yerli halklarına dayatmaya çalışırlar. Sömürgecilik, başka bir ülkeyi veya insanları kontrol etmek için güç ve nüfuz kullanma süreci olan emperyalizme benzer. 1914’e gelindiğinde, dünya ülkelerinin çoğu Avrupalılar tarafından sömürgeleştirilmişti.

Sömürgecilik Tanımı

Sömürgecilik, bir ülkenin başka bir ülkenin tam veya kısmi siyasi kontrolünü ele geçirmesi ve kaynaklarından ve ekonomisinden yararlanma amacıyla yerleşimcilerle birlikte işgal etmesidir. Her iki uygulama da hakim bir ülkenin savunmasız bir bölge üzerindeki siyasi ve ekonomik kontrolünü içerdiğinden, sömürgeciliği emperyalizmden ayırmak zor olabilir. Antik çağlardan 20. yüzyılın başına kadar, güçlü ülkeler, sömürgecilik yoluyla nüfuzlarını genişletmek için açıkça mücadele ettiler. 1914’te 1. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle, Avrupalı ​​güçler hemen hemen her kıtadaki ülkeleri sömürgeleştirdiler. Sömürgecilik artık çok agresif bir şekilde uygulanmazken, bugünün dünyasında bir güç olarak kaldığına dair kanıtlar var.

Sömürgecilik Hakkında Bilgi Notları

Özünde, sömürgecilik, bir ülkenin ve halkının yabancı bir güçten yerleşimciler tarafından kontrolünü içeren bir siyasi ve ekonomik tahakküm eylemidir. Çoğu durumda, sömürgeleştiren ülkelerin amacı, sömürgeleştirdikleri ülkelerin insani ve ekonomik kaynaklarını kullanarak kazanç sağlamaktır. Bu süreçte sömürgeciler – bazen zorla – dinlerini, dillerini, kültürel ve politik uygulamalarını yerli nüfusa empoze etmeye çalışırlar.

Emperyalizm ve Sömürgecilik

İki terim genellikle birbirinin yerine kullanılsa da, sömürgecilik ve emperyalizm biraz farklı anlamlara sahiptir. Sömürgecilik başka bir ülkeye hükmetmenin fiziksel eylemi iken, emperyalizm bu eylemi yönlendiren politik ideolojidir. Başka bir deyişle, sömürgecilik emperyalizmin bir aracı olarak düşünülebilir.

Emperyalizm ve sömürgeciliğin her ikisi de, bir ülkenin bir başkası tarafından bastırılması anlamına gelir. Benzer şekilde, hem sömürgecilik hem de emperyalizm yoluyla, saldırgan ülkeler ekonomik olarak kâr elde etmeye ve bölgede stratejik bir askeri avantaj yaratmaya çalışıyorlar. Bununla birlikte, her zaman başka bir ülkede fiziksel yerleşimlerin doğrudan kurulmasını içeren sömürgeciliğin aksine, emperyalizm, fiziksel bir varlığa ihtiyaç duyulan veya bulunmayan başka bir ülkenin doğrudan veya dolaylı siyasi ve parasal hakimiyetine atıfta bulunur.

Sömürgeciliği üstlenen ülkeler, bunu esas olarak sömürgeleştirilmiş ülkenin değerli doğal ve insan kaynaklarının sömürülmesinden ekonomik olarak yararlanmak için yaparlar. Buna karşılık ülkeler, siyasi, ekonomik ve askeri hakimiyetlerini kıtaların tamamı olmasa da tüm bölgeler üzerinde genişleterek genişleyen imparatorluklar yaratma umuduyla emperyalizmi takip ediyorlar.

Genel olarak tarihlerinde sömürgecilikten etkilendiği düşünülen birkaç ülke örneği, Avrupa güçlerinden çok sayıda yerleşimci tarafından kontrol edilen Amerika, Avustralya, Yeni Zelanda, Cezayir ve Brezilya’dır. Önemli bir çözüm olmaksızın yabancı kontrolün kurulduğu durumlar olan tipik emperyalizm örnekleri, 1800’lerin sonlarında çoğu Afrika ülkesinin Avrupa hakimiyetini ve Filipinler ve Porto Riko’nun ABD tarafından egemenliğini içerir.

Referanslar

  • Veracini, Lorenzo. “Settler Colonialism: A Theoretical Overview.” Palgrave Macmillan, 2010.
  • https://www.thoughtco.com/colonialism-definition-and-examples-5112779

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back to top button