Liderlerde Kıtlık ve Bol Zihniyetler

Kıtlık ve bolluk kavramlarını liderlerin yanı sıra çalışanların ve işverenlerin zihniyetlerinde sık sık duyuyoruz. Bu terimler, bolluk açısından düşünenlerin aksine, kısıtlanmış veya kıtlık zihniyetinde düşünen bireylerin zihniyetini ifade etmek için kullanılır.

Nitekim günlük hayatımızda bile, kıt kaynaklar ve sınırlı seçimler üzerinden düşünen bir zihniyet ile tutumları söz konusu olduğunda bolluğu görselleştirenlerin aksine, seçimler yapıyoruz.

Bu terimler ayrıca, kaynak kıtlığının olduğu, yani kıtlık zihniyetine sahip olmanın her zaman kötü olmadığı anlamına gelen çağdaş zamanlarda daha alakalı hale geldi. Teknoloji ve yeniliğin bolluk getirme potansiyeline sahip olduğu düşünüldüğünde, liderlerin büyüme, refah ve zenginlik açısından düşünme vizyonuna sahip olması gereken birçok durumda bolluk zihniyetine sahip olmanın tercih edildiğini belirtmekte fayda var. herşey.

Şimdi, kıtlık zihniyetine sahip liderler ile bolluk zihniyetine sahip liderler arasındaki farkları inceleyelim.

Kıtlık Zihniyeti liderleri ve Bolluk zihniyetleri aşağıdaki şekillerde farklılık gösterir

Burada vurgulamaya çalıştığımız nokta, hem kıtlık hem de bolluk zihniyetinin tüm liderlerde mevcut olduğu ve yönetimin durumsal, liderliğin vizyoner olduğu düşünülürse, kuruluşlar için sonuçların, kıtlık yönetim modelinin vizyoner bollukla ne ölçüde birleştiğine bağlı olduğudur. Bu tür örgütlerde kültürün yanı sıra örgütün izleyeceği yolun belirlenmesinde liderlik modeli.

Ayrıca, kuruluşların ve iş dünyasının liderlerinin topluma karşı sosyal ve ahlaki sorumlulukları olduğu da unutulmamalıdır.

Bu nedenle, bu iki zihniyetten birine veya her ikisine sahip liderleri değerlendirirken, toplum için ne kadar değer yarattığını dikkate almak gerekir. Bu bağlamda, Batı’daki megabanklar diğer birçok kuruluştan daha fazla kar ve para kazanırken, diğer şirketlerin liderlerine daha fazla saygı duyulduğunu belirtmekte fayda var çünkü onların bolluk zihniyetleri, topluma aynı şekilde geri vermelerini sağlıyor. başarılarına katkıda bulunmuştur.

Bu nedenle, nihai analizde, bir durumda işe yarayan diğer durumlarda işe yaramayabilir ve dolayısıyla hangi zihniyeti benimseyeceğiniz, iç sesinizin rekabet, işbirliği ve koordinasyon hakkında ne söylediğine bağlı olacaktır. akranlarınıza, ailelerinize, arkadaşlarınıza ve meslektaşlarınıza ve daha da önemlisi ait olduğunuz daha geniş topluma karşı ahlaki ve sosyal yükümlülükler olarak.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back to top button