Günlük rutinlerde yorgunuz. Hepimiz bunu deneyimledik ve hepimiz bununla başa çıkmaya çalıştık. Zorlu bir haftanın ardından Cuma günü, zaman zaman biraz “mod düşüşü” yaşamanız veya iş yerinde ya da okulda uykulu hissetmeniz normaldir. Yine de, özellikle işyerinde bitmeyen yorgunluk halsizlik hissi tamamen farklı bir şeydir ve kişinin dikkatli bir şekilde ilgilenmesini gerektirir.
İşyerinde uzun süre yorgun hissetmek, kolayca üstesinden gelinmesi çok daha zor olan tam bir iş tükenmişliğine yol açabilir. Ayrıca, uzaktan çalışmanın yepyeni çağı, göz ardı edilirse ciddi iş yorgunluğuna yol açabilecek yeni bir dizi zorlukla birlikte geliyor. Bu nedenle, iş tükenmişliği tehlikelerinden kaçınmak için iş yerindeki yorgunluğun ciddiye alınması gerekir.
İş yerinde sürekli halsiz ve yorgun hissetmek sizi çoktan yakaladıysa ve üzerinizden atamıyorsanız ne yapmalısınız? Sürekli yorgunluk halsizlik nasıl geçer? Ve iş yorgunluğuyla uğraşırken yapılmaması gerekenler nelerdir? Hemen bakalım…
Sürekli Yorgunluk Halsizlik
Yeterli dinlenme ve uyku süresi ile giderilmeyen fiziksel, zihinsel ve duygusal yorgunluğun bir karışımıdır. Bu tür yorgunluk, kişinin odaklanma, görevleri yerine getirme yeteneğini azaltır ve motivasyonu düşürür.
Çalışmak için çok yorgun olmaya yol açan çeşitli stres faktörleri vardır ve küresel bir pandemi gibi bir kriz dönemi yaşamak kuşkusuz bunlardan biridir. Neyse ki, görünüşte bitmeyen iş yorgunluğu sizi büyülediyse, kendinize yardım etmenin yolları var.
İşte Sürekli Yorgunluk Halsizlik Nasıl Geçer?
İş/çalışma ve Yaşam Sınırlarını Korumak
Bu tavsiyeyi pek çok kez duymuş olsanız bile, mesaj önemini kaybetmez. Sağlıklı iş-yaşam sınırları, iş yorgunluğuyla uğraşırken akılda tutulması gereken şeydir. İşinizi gerçekten sevseniz bile, zihninizin ve vücudunuzun yeteneklerini geri kazanmak için hala iyi bir zamana ihtiyacı var.
İşi işte bırakın.
Çalışma saatlerinden sonra e-postanızı, telefonunuzu kontrol etmeyin.
Hem fiziksel hem de zihinsel olarak iyi dinlenmiş ve enerjik bir işçi, çok çalışan bir kişiden çok daha değerlidir. Her zaman işle ilgili taleplere açık olmak, yeniden şarj etmek için yeterli zaman bırakmaz ve işyerinde yorgunluk belirtilerine yol açar.
Uzaktan çalışma söz konusu olduğunda, iş ile “işsizlik” arasındaki sınırlar şüphesiz bulanıklaşıyor. Akşam gidip geldiğimiz tek yer ev ofis masasından kanepeye (eğer öyleyse) olduğundan, iş gününü fişten çekip zamanında bitirmeyi daha zor buluyoruz. Çizgiyi çizmenize yardımcı olmak için, bir iş günü sonu ritüeli icat etmeyi düşünün.
Bilgisayarı kapatın, mümkünse yürüyüşe çıkın ya da evde ter atın. Size özel olarak iş gününün sonunu işaret eden herhangi bir şey olabilir.
Sağlığa Dikkat Etmek
Sürekli yorgunluk halsizlik, şüphesiz bir sağlık uzmanı tarafından ele alınması gereken devam eden sağlık sorunlarından da kaynaklanabilir. Genel sağlık göstergelerinizin normal aralıkta olduğundan eminseniz günlük alışkanlıklarınızı gözden geçirmenizde fayda var.
Kötü beslenme, egzersiz eksikliği ve yetersiz uyku, günlük enerji seviyelerinize ve işteki üretkenliğinize yadsınamaz bir şekilde katkıda bulunur. Yeterince uyumamak, performansınızı doğrudan etkileyen dehidrasyon riskini artırır.
Vücudunuz yeterince su almadığında, kendinizi zayıf ve yorgun hissedebilirsiniz. Bu nedenle su, besin maddelerini vücutta taşımak ve atık ürünlerinden kurtulmak için gereklidir. Gün içerisinde bol su içmeye ve bol su tüketmeye özen göstermeniz önemlidir.
Beslenme tarzınız, enerji ve üretkenlik seviyenizi düşündüğünüzden daha fazla etkileyen başka bir unsurdur. Örneğin, çok fazla karbonhidrat tüketmek –ekmek odaklı, şekerli ürünler– başlangıçta enerji artışı sağlayabilir, ancak daha sonra etkisi tam tersidir. Beyniniz uykuyla ilgili hormonlarla dolup taşar ve kendinizi yorgun hissetmeye başlarsınız.
Böyle bir diyet düzenini günlük olarak sürdürmek de yorgunluğa neden olabilir. Egzersiz söz konusu olduğunda, kişinin enerji seviyelerini ve gücünü artırarak işle ilgili yorgunluğu önemli ölçüde azaltabilir.
Ayrıca, yürüyüş, hafif koşu veya bisiklete binme gibi düzenli düşük yoğunluklu egzersiz, yorgunluğu azaltır, stres seviyelerini azaltır ve uykuyu iyileştirir.
Üretkenlik Kalıplarınıza Özgü Planlama
İşyerinde yorgun hissetmenin bir başka nedeni, bireysel “biyolojik saatiniz” ve üretkenlik modellerinizle uyuşmayan bir program üzerinde çalışmak olabilir. Hepimiz bireysel bir iç uyanıklık ve uyku döngüsü – sirkadiyen ritmi izleriz.
Yaratıcı enerjinizin ne zaman daha iyi aktığını bilmek veya belirli bir zamanda günlük verimlilik artışınızın olduğunun farkında olmak, çalışma programınızı planlamanıza önemli ölçüde yardımcı olabilir.
Sabahları konsantre olmak daha mı kolay? → Toplantılarınızı öğleden sonra planlayın ve erken saatleri derin çalışmaya ayırın.
Verimlilik öğleden sonra zirve mi yapıyor? → Sabah erken seanslarla bedeninize ve zihninize eziyet etmemek için iş gününe biraz daha geç başlama seçeneklerinizi değerlendirin.
Unutmayın – yorgun hissetme riskini azaltmak için her şey vücudunuzun iç saatiyle uyumlu olmakla ilgilidir.
İyi Uyku
İş yorgunluğuyla başa çıkmanın bir diğer önemli yönü de iyi bir gece uykusu aldığınızdan emin olmaktır. Uyku yoksunluğu enerji seviyenizi, bilişsel işlevlerinizi ve motivasyonunuzu etkiler ve bu da hızla genel yorgunluğa dönüşerek iş performansınızı da etkiler.
Meselâ Hiç 8 saat uyuduktan sonra sabah uyandığınızı, ancak kendinizi çok kötü hissettiğiniz oldu mu? Bu, uykunuzun yeterli olmadığını gösterir, çünkü uykunun gücü sadece miktarında değil, kalitesinde de yatmaktadır.
Uyku yeterliliğinizi etkileyen çeşitli durumlar olsa da dikkat etmeniz gereken tek şey uyku hijyenidir. Bu konuda ne yapabilirsiniz? Küçük değişiklikler harika sonuçlar getirir:
Tutarlı bir uyku programına bağlı kalın ve yatmadan önce rutininizi yapın.
Gün içinde aşırı şekerleme yapmayın.
Işıkları kısın ve elektronik aksamlardan kurtulun (zor ama buna değer).
Mümkünse yatak odanızı uyku için uygun hâle getiebilirsiniz, rahat yatak, güzel yatak takımları, sakinleştirici kokular, vb.
Işık ve gürültünün uykunuzu bölmesine izin vermeyin; kulak tıkacı ve koyu perdeler veya göz maskesi kullanabilirsiniz.
Ek olarak, uyku kalitenizi artırmak ve iş yorgunluğunu azaltmak için yapabileceğiniz en önemli iyileştirmelerden biri de uykunuza öncelik vermektir.
İzin Almak ve Ara Vermek
İş yerinde mola vermek, odaklanmanızı sürdürmek kadar iş performansı için de gereklidir. Araştırmaya göre, en üretken çalışanlar 52 dakika çalışıyor ve ardından 17 dakika ara veriyor. Bu tür sprintlerde çalışmak, bilişsel işlevlerine ve bedenlerine dinlenmeleri için yeterli zaman veriyor, böylece bir sonraki çalışma seansı mükemmel bir verimlilikle “başlatılıyor”.
İş yorgunluğuyla başa çıkma yöntemlerinden hiçbiri işe yaramıyorsa, bir gün izin almayı düşünebilirsiniz.
Rutin yaratıcılık, motivasyon ve üretkenlik için bir düşman olabilir. Kendiniz için bir gün geçirmek, refahınız için çok önemlidir ve kendinizi doğru şekilde şarj etmek, kronik yorgunluk veya tamamen tükenmişlik gibi ciddi sonuçlardan kaçınmak için önemlidir.
“Tembelliği kucaklamaya”, eğlenceli aktivitelere katılmaya veya ev işleriyle uğraşmaya karar verirseniz, işin işte kaldığından ve izin gününüzün olabildiğince mevcut olduğundan emin olun.
Yapılmaması Gerekenler
Bazen kendimiz için en iyisini bildiğimizi sanırız ama gerçekte tamamen yanılıyoruz? İş yorgunluğunun üstesinden gelmeye çalışırken kendinize zarar vermediğinizden emin olmak için, yolda karşılaşabileceğiniz bu birkaç hataya bir göz atın.
→ Kendinizi zorlamayın. İş yorgunluğunun üstesinden gelmenin anahtarının kendinizi çalışmaya daha da fazla katmak olduğunu düşünebilirsiniz. “Zorlamak”, iş yerinde yorgun hissetmek gibi büyük bir sorunu, uygun bir dinlenmenin çözeceği şekilde çözmeyecektir. Bu nedenle, “tam teçhizat” girişimiyle kendinize eziyet etmek yerine, görevlerinizi daha küçük parçalara bölmeyi ve öncelikleri akıllıca belirlemeyi deneyin.
→ Fazla mesai yaparak kendinizi cezalandırmayın.Elbette bu dünyada yerine getirilmesi gereken son tarihler var. Bazen hepimiz bazı acil işleri bitirmek veya daha yavaş bir günü ek çalışma saatleri ile telafi etmek için gerekenden daha uzun süre çalışırız. Ama sıradan bir olay haline gelmemeli. Fazla mesai yapmak üretkenliği öldürür. 8 saatlik limite ulaştığınız andan itibaren üretkenlik seviyeleriniz düşmeye başlar ve sonuna kadar düşüşlerini sürdürür.
→ Kafein, şeker, nikotin gibi uyarıcıları aşırı tüketmeyin.Bu uyarıcılar tükettikten sonra bir süre işe yarıyor gibi görünse de etkileri çok çabuk geçer. Aynı etkiyi daha sonra tekrar yaşamak için kendinizi başka bir fincan kahveye veya bir parça çikolataya uzanırken bulabilirsiniz. Aşırı kafein tüketimi ve diğer uyarıcılar uykuyu bozabilir, kan basıncını yükseltebilir ve iş yorgunluğunun üstesinden gelmeye kesinlikle yardımcı olmayacak diğer sağlık sorunlarına neden olabilir.
→ Son olarak, yorgunluğu göz ardı etmeyin. İş yerinde ara sıra yorgunluk, önceki gece uykusuzluk, daha ağır iş yükü gibi çeşitli nedenlere bağlanabilir. Ancak, net bir açıklama yapmadan uzun süre bitkin hissettiğinizi fark ettiyseniz, bunu göz ardı etmeyin. Yorgunluk, uygun tıbbi müdahale gerektiren birçok fiziksel ve zihinsel durumun belirtisi olabilir. Nasıl hissettiğinizin farkında olun ve gerekirse yardım istemekten korkmayın.
