Galata Kulesi Hakkında Kısa Bilgi
![Galata Kulesi Hakkında Kısa Bilgi 1 Galata Kulesi](https://www.jeopolitik.net/wp-content/uploads/Galata-Kulesi.jpg)
Galata Kulesi, Bizans Dönemi’nde Galata Mahallesi bir Ceneviz kolonisi iken, 14. yüzyılın ortalarında, Galata Surları’nın bir parçası olarak Cenevizliler tarafından inşa edilmiştir. Osmanlı döneminde bir süre zindan olarak kullanıldıktan sonra yangın gözetleme kulesine dönüştürülmüştür.
Galata Kulesinin Yapılış Tarihi ve Amacı
Modern İstanbul’un en önemli simgelerinden biri olan Galata Kulesi, Cenevizlilerin Galata’da bir kolonisi olduğu 14. yüzyılın ortalarında inşa edilmiştir. Topografyası Galata Kulesi’nin Haliç ve Boğaz’ın yanı sıra Konstantinopolis’in kendisini net bir şekilde görmesini sağlamıştır. Cenevizliler, uzun mesafelere mesaj göndermek için tepede ateş yakarlardı.
Galata Kulesi, yaklaşık 35 metre yükseklikteki bir tepenin üzerinde stratejik bir konuma sahiptir. Bölgenin topoğrafyasına uzun süredir hakim olan kule, Galata’nın Ceneviz tahkimat sisteminin donjonu (tutucusu) olarak işlev görmüştür. İnşa edildiğinde 66,9 metre ile İstanbul’un en yüksek binasıydı. Galata Surları’nın ilk inşaat aşaması 14. yüzyılın başlarında başlamış ve Osmanlıların 1453’te Konstantinopolis’i fethinden kısa bir süre öncesine kadar genişletilip güçlendirilmeye devam etmiştir. Galata Kulesi’nin duvarları yer yer 3,75 metre kalınlığındadır.
Galata Kulesinin Yakın Tarihi
Zaman zaman depremler ve yangınlar nedeniyle hasar gören kule, Osmanlı döneminde çeşitli onarımlar geçirmiştir. 1960’lı yıllarda harap olan kule, İstanbul Belediyesi tarafından restore edilerek ziyarete açılmıştır. Galata Kulesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2020 yılında restore edilmiş, sonradan eklenen betonarme elemanlar ve kafeterya kaldırılmış ve Kule müze olarak kapılarını yeniden ziyarete açmıştır.
Galata Kulesi müzesinde tarih öncesi çağlardan beri iskân edilen ve on altı asır boyunca üç büyük imparatorluğa başkentlik yapan İstanbul’un tüm tarihi dönemlerini yansıtan eserler sergileniyor. 20. yüzyılın ortalarına kadar İstanbul’un en yüksek binalarından biri olan Galata Kulesi, en üst katında keyfini çıkarabileceğiniz İstanbul’un en güzel panoramik manzaralarından birine sahiptir. Kule, Akdeniz ve Karadeniz’deki Ceneviz Kuleleri ile birlikte Unesco Dünya Miras Alanları geçici listesinde yer almaktadır.
Galata Kulesi Hakkında Bilgiler
Dünyanın en dikkat çekici kulelerinden biri, Türkiye’nin başkenti İstanbul’da bulunabilir. Yazının devamında, Galata Kulesi ile ilgili temel bilgilerin nihai listesi yer alıyor.
Kavşaktaki Merkezî Konumu
Galata Kulesi, Türkiye’nin başkenti İstanbul’da, günümüzde genellikle “Karaköy” olarak anılan Galata semtinde bulunan bir kuledir. Bu bölge şehrin Avrupa yakasında yer almaktadır. Kule, İstanbul’un ünlü bir kentsel su yolu olan Haliç’in Avrupa ve Asya arasındaki doğal sınırı oluşturan boğaz olan Boğaz’a döküldüğü yerin hemen kuzeyinde yer almaktadır. Kule, şehrin bu bölgesindeki en önemli simge yapılardan biridir.
Farklı Bir Kulenin Yerine İnşa Edilmiştir
1204 yılında 4. Haçlı Seferi’nin bir parçası olan Konstantinopolis’in Yağmalanması sırasında tamamen yıkılan Galata Kalesi’nin içinde başka bir kule daha vardı. Boğaz’ın ana girişi olan Haliç, o zamanlar düşman gemilerinin limana girmesini engellemek için tamamen duvarlarla çevrilmişti. “Büyük Kule” olarak anılan bu eski Galata Kulesi, Cenevizliler tarafından yapılan şimdiki kule ile aynı yerde değildi.
Orijinal Adı
Galata Kulesi Romanesk tarzda inşa edilmiş ve 1348 yılında Cenevizliler tarafından “Christea Turris” olarak anılmıştır. Bu, “Mesih’in Kulesi” anlamına gelmektedir. Bu isim, Bizans İmparatorluğu’nun 1453’te yıkılmasından hemen sonra değiştirildi ve yerini 1453’ten 1923’e kadar hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu aldı.
Hezarfen Ahmet Çelebi
Galata Kulesi ile ilgili en dikkat çekici gerçeklerden biri, muhtemelen tarihteki en eski kıtalararası uçuşların görüntüsü olmasıdır. Osmanlı tarihçisi ve gezgin Evliya Çelebi’ye göre, Hezarfen Ahmet Çelebi adında bir adam, 1630-1632 yıllarında kulenin tepesinden Boğaz’ın diğer ucuna kendi yaptığı kanatlarla uçtu. Bunu yaparak, sadece yaklaşık 6 kilometrelik bir mesafeyi kat etmekle kalmadı, aynı zamanda Avrupa’dan Asya’ya başarıyla uçtu!