Transleader kavramını önceki yazılarımızda tanıtmıştık. Organizasyonun ayrılmaz bir parçası olan bir liderin nasıl etkili bir lider olabileceğini tartıştık. Tartışmayı ileriye taşıyan bu makale, etkili liderliği oluşturan ve liderleri takipçilerden ayıran üç özelliği gözden geçiriyor. Burada tartışılan üç özellik karakter, vizyon ve ilişki etkinliğidir. Bu üç özelliğin tek özellik olmadığı, daha çok bu özelliklerin liderlik için gerekli olduğu belirtilmelidir. Başka bir deyişle, bu özellikler gereklidir ancak kapsamlı değildir.
İlk özelliği ele alacak olursak, liderlerin kim olduklarını, ne yapacaklarını, neleri yapmayacaklarını ve neyi temsil edeceklerini tanımladığı için karakterleri önemlidir . Başka bir deyişle, değer ve inançlarını köklü bir şekilde benimseyen bireyler, değer ve ilkelerinin baskılarına ve sınavlarına karşı koyabileceklerdir. Liderlik tamamen nihai karar mercii olmakla ilgili olduğundan, liderlerin yalnızca nihai sonucu takip etmek yerine ilkelere bağlı kalmaları ve değerler tarafından yönlendirilmeleri önemlidir. Dolayısıyla, etkili liderliğin ilk özelliği, liderlerin sahip olduğu güçlü karakterdir.
Etkili liderliğin bir sonraki özelliği, vizyoner olma ve gelecekteki olasılıklar hissine sahip olma yeteneğidir . Burada önemli olan nokta, liderlerin, takipçilerinin kendilerine geleceğe yön vermek için örnek aldıkları bireyler olduğu ve bu ihtiyacı gerçekleştirmek için liderlerin vizyoner yeteneklere sahip olmaları gerektiğidir. Son efsanevi Steve Jobs, Bill Gates ve Google’dan Larry Paige ve Sergei Brian gibi gerçek liderlerin gelecekle ilgili ezber bozan fikirleri olduğunu kanıtladıkları iş dünyası, hükümet ve toplumdan örneklere sahibiz. 21. yüzyıl liderliğinin özü, yalnızca geleceğe bakmakla ilgili değil, aynı zamanda geleceği organizasyonun gelişmesi ve başarılı olması için bir yer haline getirmekle ilgilidir. Diğer bir deyişle liderler, gelecek tarafından tehdit edilmeyen ve bunun yerine her dindeki efsanevi mitolojik peygamberler gibi, takipçilerinin izleyebileceği geleceğe giden yolları gösterebilen kişilerdir.
Üçüncü özellik, liderlerin kişisel ilişkilerde ne kadar etkili olduğudur . Çoğu lider, tüm yaşam oyununun tamamen insanlarla ve kişinin karşılaştığı kişilerle kurduğu ilişkilerle ilgili olduğunun farkında olduğundan; Kişisel ilişkilerdeki etkililik, gerçek liderleri diğerlerinden ayırır. Bu, liderlerin sadece karizmaya ya da halkın insanı olmaya ihtiyacı olduğu anlamına gelmese de, buradaki mesele, liderlerin ilişkileri besleyerek ve geliştirerek, başkalarına karşı davranışlarının ve ilişkilerinde sergiledikleri etkinliğin bütünü kapladığını kanıtlayabilmeleridir. organizasyon ve aynı şeyi yapmak için başkalarına pozitif bulaştırır.
Son olarak, liderlerin kendilerini rahat hissedecekleri organizasyonları bulmaları gerektiğine ve dolayısıyla kazanan bir kombinasyon oluşturmak için karakteristikleri ile organizasyonel DNA’nın uyumlu hale getirilmesi gerektiğine dikkat edilmelidir. Sonuçta insan yanlış iş için doğru insan, doğru iş için yanlış insan olabilir ve önemli olan doğru iş için doğru insan olup olmadığıdır.
